Özellikle Gezi olayları ve milli-manevi değerlerle ilgili geçmişteki tavırları nedeniyle eleştirilen Duman grubu solisti Kaan Tangöze’nin sahne aldığı konser, taraflar arasında sert bir tartışmaya yol açtı.
Sendikalardan Sert Eleştiri: “Aymazlık ve Provokasyon” İddiası
Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Mehmet Çetin, gelen yoğun şikâyetler üzerine yaptığı açıklamada konseri ve üniversite yönetimini sert sözlerle eleştirdi.
- Tepki ve Şikayetler: Çetin, “ahlaksız şarkıları, gezici tavrı, kışkırtıcı söylemleriyle mimlenmiş” bir kişinin üniversite imkanları kullanılarak sahne almasının sağlanmasının ve “etkinlik adı altında provokasyon yapmasına göz yumulmasının” “en hafif tabiri ile aymazlık” olduğunu belirtti.
- İçerik Eleştirisi: Konserde seslendirilen şarkı sözlerinin “açık hakaret içeren” ve “nefret duygusunu körükleyen sorumsuz ve provokatif bir tutum” olduğunu savundu.
- Yönetime Suçlama: Konserin, ataması Kahramanmaraş’ta tepki toplayan ve daha önce tartışmalı faaliyetlere imza attığı öne sürülen Rektör Yardımcısı Orhan Doğan’ın bilgisi ve sorumluluğunda gerçekleştiğini ifade etti. Bu etkinliğin amacının, “Kahramanmaraş insanını ve Sütçü İmam Üniversitesi camiasını kışkırtmak, toplumsal düzeni bozmak, çatışma ortamı oluşturmak” olduğunu iddia etti.
- Rektör Yasım’a Tepki: Rektör Alptekin Yasım’ın bu duruma göz yummasını ve tepkisizliğini eleştiren Çetin, salon kiralama süreçlerindeki ihmale işaret etti. Ayrıca, Rektör Yasım’ın eşi ve bazı rektörlük yetkililerinin salonda olduğu, sonrasında tepki göstermediği, bilakis alkışlarla desteklediği tartışmalarının kamuoyuna yansıdığını öne sürdü.
- Hesap Sorma Çağrısı: Skandala imza atan üniversite yetkililerinden hesap sorulmasını, ihmal veya kusuru görülenler hakkında hukukî sürecin başlatılmasını talep etti. Açıklama ve özür mesajı yayınlanmamasının, idari ve adli soruşturma açılması için gerekli şartların varlığını ortaya koyduğunu vurguladı.
KSÜ Yönetiminden Cevap: “Haksız Karalama Kampanyası ve İftira”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) yönetimi, konser üzerinden yapılan açıklamaların gerçekleri çarpıttığını ve kendilerini hedef alan “haksız bir karalama kampanyasına” dönüştüğünü belirterek kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğduğunu açıkladı.
- Ticari Kiralama Vurgusu: Üniversite, salonun ticari bir faaliyet olarak sadece ücreti mukabilinde bir organizasyon firmasına kiralandığını ve bilet satışlarının tamamen bu firma tarafından yapıldığını belirtti. Yönetim, konser içeriğinden mesul tutulmaya çalışılmasının “kabul edilemez bir kötü niyetli tavır” olduğunu savundu.
- Dahli Olmadığı İddiası: Açıklamada, konserde Üniversitenin hiçbir yöneticisinin bulunmadığı ve etkinliğin üniversitenin resmi duyuru mecralarında (sosyal medya, ana sayfa vb.) kesinlikle yer almadığı belirtilerek, etkinliğin Üniversite dahilinde olmadığının kanıtları olduğu vurgulandı.
- Suçlamalar Reddedildi: Sendikanın kullandığı “kışkırtmak,” “toplumsal düzeni bozmak” gibi ifadelerin “maksatlı, mesnetsiz ve son derece sorumsuz” olduğunu ifade eden KSÜ yönetimi, bu söylemlerin “apaçık spekülasyon ve algı mühendisliği örneği” olduğunu kaydetti. Rektör ve yöneticiler hakkındaki suçlayıcı ifadelerin “açıkça iftira ve manipülasyon” olduğu belirtildi.
- Sendikalara Eleştiri: Duyarlı olduğunu iddia eden sivil toplum kuruluşlarının, organizasyon şirketinin günler öncesinden astığı reklam afişlerine rağmen neden bu zaman zarfında bir tepki vermediğini sordu.
- Hukuki Süreç ve Soruşturma: Rektörlük, kurumlarını hedef gösteren bu açıklamayı kayda aldığını ve gereken her türlü hukuki değerlendirmeyi yapma hakkını saklı tuttuğunu Ayrıca, söz konusu isnatlar hakkında derhal idari inceleme/soruşturma sürecinin başlatıldığı bildirildi.
- Kararlılık Mesajı: Üniversitenin hiçbir kişi, grup veya sendikanın siyasi hesaplarına malzeme edilemeyecek kadar saygın bir kurum olduğu vurgulandı. KSÜ yönetimi, “hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğini, hiçbir karalama kampanyasına sessiz kalmayacağını ve hiçbir operasyonel dile geçit vermeyeceğini” net bir dille ifade etti.
