Kahramanmaraş’ta bir ailenin oturabileceği 2+1, 3+1 ev bulmak artık mucizeye dönüşmüş durumda. Depremin üzerinden aylar geçti ama barınma sorunu hâlâ en büyük mesele.
Ev ilanlarına bakıyorsunuz, dudak uçuklatan fiyatlar…
Hele ki TOKİ’nin yaptığı Ebrar Siteleri, Azerbaycan Siteleri gibi bölgelerdeki rakamlar akıl alır gibi değil.
Bu şehrin üçte ikisi asgari ücretle geçiniyor. Buna rağmen ev sahipleri ve emlakçılar fahiş fiyatları normalmiş gibi sunuyor.
İnsan ister istemez soruyor: “Vicdanlar nerede?”
Deprem günlerini çabuk mu unuttuk?
Bir çorba, bir bardak su için sıraya girilen, birbirine muhtaç olunan o günleri…
Şimdi aynı şehirde insanlar birbirine kolaylık sağlamak yerine, adeta birbirini köşeye sıkıştırıyor. Kimi ev sahipleri peşin altı ay, hatta bir yıllık kira istiyor. Düşünsenize, sadece bir ev taşımak bile başlı başına bir maliyetken, bu şartları hangi dar gelirli karşılayabilir?
Gençler evlenemiyor, ev bulamıyor. Ev bulan tutamıyor. Herkesin dilinde aynı söz: “Kahramanmaraş’ta yaşamak zorlaştı.”
Bir şarkıda geçtiği gibi: “Bugün bana, yarın sana…” Kimse yarın neyle karşılaşacağını bilemez. Bir gün hepimiz yine bir bardak suya, bir lokma ekmeğe muhtaç kalabiliriz. O yüzden biraz vicdan, biraz empati…
Kimse “evi bedava verin” demiyor. Elbette hakkınız neyse alın, ama insafı da elden bırakmayın. Çünkü bu şehirde insanlar artık barınma derdiyle boğuşuyor.
Unutmayalım: Ev aylarca boş duruyor ama fiyatlar hiç boş durmuyor.
Allah bizleri iyi insanlarla karşılaştırsın. Rabbim birlik ve dirliğimizi korusun. Bugün başkasının yarası, yarın belki bizim sınavımız olacak.