Nöbetçi Eczaneler
Her ne kadar duyarlı şuurlu mukaddesatına bağlı gençlerimiz olsa da, şuursuz, başıboş, terbiye edilmemiş, dinden imandan uzak, inançsız, terbiye kurallarını bilmeyen, edep haya yoksunu gençlerimizi görünce sizin de yüreğiniz sızlıyordur eminim, dostlar..
Bilhassa trafikte, kural tanımadığı gibi kural çiğnemeyi de marifet sanan güruh, gecenin bir yarısında müziğin sesini bangır bangır bağırtanlar,
Ana caddelerde diriftmi diyorlar her ne zıkımsa teker ciyardatanlar,
Gelin konvoyunda olsun, şampiyonluk kutlamalarında olsun, insanları rahatsız etmeyi eğlence sanan görgüsüz, ukala züppe gençler düşünme melekelerini kaybetmiş olmalılar ki; bu saatte insanları rahatsız edersem benim anama bacıma avradıma küfrederler mi acaba diye düşünmezler…
Veya, bu rahatsız ettiğim insanların âhlarını alırım da bana beddua ederler mi acaba diye düşünme yeteneği yok olmuş belliki…
Aşırı surattan mütevellit oluşan trafik kazalarında vefat eden masum insanların katili olduklarını niçin akıl etmezler…
Nice dağılan ailelerin müsebbibleri olduklarını,
Babasız veya annesiz bırakılmış çocukların ne hallere düşdüklerinden hiç mi ibret almazlar…
Hele alkollü araç kullanıp da ölümlü trafik kazası yapan katillerden hiç mi ders almazlar da, fitil gibi sarhoş olup caddelerde fink atarlar..
Cafelerdeki nahoş görüntüleri sergilemekten hiç esef duymayan,
Düğünlerdeki aşırı dekolte kıyafetle dikkatleri üstüne çeken,
Mezuniyet balolarında akla hafsalaya sıgmayan kıyafetli gençlerimiz için dua etmekten öte gidememenin acısını yaşıyoruz, malesef…
Böyle insanların oldugu ortamlara ailenle giremediğiniz gibi uyarmanın da suç olduğu bir zamanda olduğumuzun farkında olmak bile insana züll geliyor…
Lise önlerinde, ögretmeni görür mü görmez mi endişesini dahi duymadan pafır pakır sigara içen gençlerimizi her gördümüzde yüreğimiz sızlıyor…
Öğretmenine kafa tutan zirzoplar,
Okulda çete kurup diger ögrencileri korkutarak sindiren anarşist ruhlu öğrenciler kimin çocukları..
Elbette uzaydan gelmedi bu çocuklar..
Senin benim bizim çocuklarımız…
Böyle duyarsız şuursuz çocuklarımızın bu halde olmalarına anne ve babalar kadar eğitimcilerimiz de mes’uller..
Helal lokma ile büyümemişse bir çocuk, doğruyu yanlışı anlatan ögreten bir annesi babası olmamışsa,
Ögretmeleri tarafından sevilmemiş, itilmiş, hep ceza vererek düzeltilmeye çalışılmışsa, elbette böyle bir nesil ortaya çıkacaktır..
Onları suçlarken en başta suçların biz ebeveynlerde olduğunun bilincinde olalım, arkadaşlar…
Vatanını milletini seven, bayrağı için canını verecek kadar vatanperver olan, dinine bağlı, ahlakî kuralların idrakinde olan gençlerimizin sayılarının çoğalması için niyazda bulunalım, dostlar…
Ötekeleştirmeden, dışlamadan, nefret ettirmeden, zorlaştırmadan nasihat verirsek, elbette faydası olacaktır..
Ne buyurmuş, Nebiyyizîşân (asm) efendimiz..
“KOLAYLAŞTIRIN
ZORLAŞTIRMAYIN,
MÜJDELEYİN
NEFRET ETTİRMEYİN”
Kalın sağlıcakla…
