Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Necati Karapınar
Necati Karapınar

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Zafer Ruhu

Her milletin tarihinde dönüm noktaları vardır.

Bizim için bu dönüm noktalarının en önemlilerinden biri hiç şüphesiz 30 Ağustos 1922’dir. O gün, sadece askeri bir zafer kazanılmadı; aynı zamanda bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze ve milli irademize vurulmak istenen zincirler kırıldı. “Zafer, inananlarındır” sözü, Büyük Taarruz’un en sade, en anlamlı özeti olarak hafızalara kazındı.

Zafer Ruhu Nedir?

Zafer ruhu, yalnızca bir savaş meydanında kazanılan askeri başarı değildir. Zafer ruhu; yılmadan çalışmak, umutsuzluğa kapılmamak, birlik olmak ve inandığı değerler uğruna fedakârlık yapabilmektir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” diyerek emanet ettiği bu ruh, aslında Türk milletinin damarlarında dolaşan bağımsızlık aşkıdır.

Bugün gençlerimizin, bu ruhu doğru anlamaları gerekiyor. Çünkü zafer, yalnızca geçmişte kalmış bir tarih sayfası değildir; geleceği inşa eden bir ilham kaynağıdır. “Geçmişini bilmeyen, geleceğini kuramaz” sözü de bunu hatırlatır. Geçmişimizi okuyup anlayıp çok iyi bilmemiz gerekir. Bu tüm gençliğimizin vazifesi ve sorumluluğudur.

Türk gençliği, bugün cephede tüfek taşımıyor olabilir ama aynı mücadeleyi eğitimde, bilimde, sanayide, teknolojide ve kültürde vermek zorundadır. 30 Ağustos’un ruhunu anlamak, sadece “o gün kazanıldı” demek değildir. Bu ruhu hayatımızın her alanına yansıtmak gerekir.

Bugünün gençleri, “Zafer, sebat edenindir” atasözünü hayatının merkezine koymalıdır. Çalışmak, üretmek, değerlerine sahip çıkmak, haksızlık karşısında susmamak ve milletine fayda sağlayacak projeler üretmek; işte asıl zafer budur.

Dünya hızlı bir değişim içinde. Dijitalleşen, yapay zekâ ile şekillenen, iklim krizleriyle sarsılan bu çağda Türk gençliğinin üzerine büyük sorumluluklar düşüyor. Eğer bu sorumluluğu, tıpkı atalarımızın Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği cesaretle üstlenirsek, işte o zaman zafer ruhunu gerçekten anlamış oluruz.

Atatürk’ün “Zafer, ‘Zafer benimdir’ diyebilenindir” sözünü unutmayalım. Her genç, kendi alanında “Zafer benimdir” diyebilmeli.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken, zaferin yalnızca bir gün değil, her gün yaşatılması gereken bir bilinç olduğunu hatırlayalım. Unutmayalım ki;

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Bu vatan, kahraman ecdadın kanıyla sulanmış bir emanet. Gençliğin görevi, bu emaneti çalışarak, üreterek ve değerlerine sahip çıkarak geleceğe taşımaktır.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER